yazarlar

ŞİDDETİN DEĞİŞMEYEN YÜZÜ



DAHA İYİ BİR DÜNYADA-HAEVNEN

Yönetmen : Susanne Bier

Senaryo: Anders Thomas Jensen

Oyuncular: Mikael Persbrandt, Tyrine Dyrholm, Ulrich Thomsen 

“Daha İyi Bir Dünyada-Haevnen” şiddeti farklı boyutlarda inceleyen çok yönlü bir film. Şiddet, aile bağları, intikam, hoş görü, medeniyet ve ilkellik konu içine serpiştirilmiş temalar.  Geçmişe bakacak olursak Yabancı Dilde En İyi Film Oscarlarının çoğunlukla hakkaniyetli dağıtıldığını görürüz, Altın Küre kazandıktan sonra Oscar’da Danimarka yapımı “Haevnen” bu yıl herkesin favorisi Inaratu’nun “Biutiful”ını geride bırakırken çoğunluğu şaşırtmıştı. İzledikten sonra bu ödülü neden hak ettiği anlaşılıyor.  Anders Thomas Jensen’in yazdığı senaryodan yola çıkan  yönetmen Susanne Bier paralel kurgular ile Afrika ve Danimarka’dan anlattığı öyküde meselenin özüne iniyor. Şiddetin özünün gelişmişlik veya geri kalmışlıkla değişmediğini, sadece uygulama şeklinin değiştiğini vurguluyor. İnsan şiddetten ne kadar uzak durmaya çalışsa da eninde sonunda kaçamayacağını gösteriyor. Bunun insanın özünde değişmez bir yapı taşı olduğunun altını çiziyor. Bir yerde şiddete başvurmadan kötülüğün cezalandırılmayacağını da, barışçıl tutumundan ödün vermek pahasına da olsa, gösteriyor. İntikam duygusunu ise şiddetin zirve yaptığı nokta olarak yorumluyor.     

Öykü Elias ve Christian adlarındaki iki erkek çocuğun ilişkisi üzerine kurulu. Her iki çocuğun da aile sorunları vardır. Elias’ın babası Kenya’da mülteci kampında iç savaş mağdurlarına, gönüllü yardım eden bir doktordur ve yine doktor olan annesinden ayrılmanın eşiğindedir. Christian ise kansere yenik düşen annesini kaybetmenin üzüntüsü içindedir. Babasını annesine yeterince destek olmamakla suçlamakta, bu yüzden içinde biriken öfkeyi de sık sık babasının üzerine salmaktadır. Okulda kendisinden büyük çocukların sürekli tartakladığı çekingen Elias’a Christian yardım ederken, gösterdiği şiddet ile saldırgan Sofus’u korkutur ve yaralar. Elias kendisinden çok farklı karakterdeki arkadaşına özenmeye, onun etkisi altında kalmaya başlar. Christian cesur adım atmak konusunda kararlıdır ve Elias’ı da birlikte davranma konusunda zorlayıcıdır.       

Kuzey Sinemasının donuk fakat etkileyici atmosferi, ülkeler arası paralel kurgular ile zenginleşiyor ve tek düze bir anlatımdan kurtuluyor. Danimarka’nın soğuk ve sessiz atmosferi, Afrika’dan renkli ve gürültülü kareler ile dengeleniyor. Çocuklar ve ebeveynleri arasındaki ilişkileri dingin ve derinlikli bir anlatımla hiç sıkmadan, lafı uzatmadan yansıtıyor Suzanne Bier. Kadın duyarlılığını hissettiriyor ve kesinlikle didaktizm tuzağına düşmüyor. Önceki filmleri “Kardeşler”, “Düğünden Sonra” veya “Yangında Kaybettiğimiz Şeyler” insan ilişkilerini mükemmel işleyen, iyi eleştiriler almıştı. Görüntü yönetmeni Morten Soborg’un katkılarıyla kadife gibi akan bir film.  Kuzeyli oyuncuların her zamanki sağlam ve abartısız oyunculukları filmin tüm atmosferi ile bütünleşiyor.

No comments:

Post a Comment