yazarlar

KAZANMAK İÇİN NE KADAR RİSKE GİRERSİN ?




KAZANMA SANATI-MONEYBALL

YÖNETMEN: BENNETT MILLER


OYUNCULAR: BRAD PITT, JONAH HILL,PHILIP SEYMOUR HOFFMAN


“Kazanma Sanatı” başarı ve inancın iç içe geçmiş halkalar gibi olduklarını bir beyzbol takımının gerçek öyküsünden yola çıkarak anlatıyor. Oakland Athletics takımının genel menajeri Billy Beane takımın yönetim kademesinde kimsenin inanmadığı hatta karşı durduğu bir programı inatla uygulayarak büyük bir riske girer. Takımın başarısızlığı durumunda tek sorumlu olarak kaybedeceği çok şey olacaktır.

Aoron Sorkin, Steven Zaillian gibi üstat kadrosundan iki senaryo yazarının kaleminden çıkmış hikaye, zeki diyalogları yanında Billy Beane (Brad Pitt) ile yardımcısı Peter Brant (Jonah Hill) arasındaki ilişkiden güçlü bir şekilde besleniyor. Feleğin çemberinden geçmiş menajer ile zeki bilgisayar çocuğu arasındaki karşıt karakterler dayanışması, dramatik akışa komik anları serpiştiriyor. Brad Pitt ve Jonah Hill karakterlerinde mükemmel oyunculuklar sunuyorlar. Daha çok “Kaza Kurşunu”, “Çok Fena”, “Zor Görev” gibi komedi filmlerinden tanıdığımız şişman genç  Jonah Hill yüzünden düşmeyen ürkek,” bana dokunmayın”  ifadesi,  Pitt’in kararlı ve acımasız duruşu karşısında  kusursuz karşıt karakter yaratıyor.

Amerikan Beyzbol Ligi takımlarından Oakland Athletic  şampiyonluğa oynayan takımların üçte biri bir bütçe ile ayakta durmaya çalışmaktadır. Yine de çetin ceviz, genelde play-off  oynamaya alışkın bir takımdır. 2001 sezon sonu en iyi üç oyuncusunu başka takımlara kaptırınca genel menajer Beane yeni bir takım kurmak için sistem karşıtı bir programı uygulamaya karar verir. Tesadüfen tanıştığı Yale diplomalı ekonomist Brant yaptığı bir yazılım programında, ligde oynayan tüm oyuncuların performanslarını değerlendirmiş ve bir çok oyuncunun sadece ön yargılar sonucu kötü olarak damgalandığını bulmuştur. Bu durumda az paraya iyi oyuncu bulma şansı yüksektir. Beane elindeki imkanları değerlendireceğine yardımcı olabilecek  bu programın verilerine göre takım kurmaya karar verir. Altında çalışan teknik ekip aynı görüşte değildir. Onların kriterlerinde, oyuncuların eşlerinin güzelliği bile önemlidir. Beane sağlam durmak zorundadır çünkü tek başınadır.

Sistem karşıtı, riske dayalı bir duruşun getirdiği izolasyonu Brad Pitt mükemmel yansıtıyor. Kariyerinde yakışıklığına iliştirilmiş rollerde gözükmemeye özen gösteren oyuncu, kariyerinin en olgun performanslarından birisini gösteriyor. Kendisine yazılmış rolün başarıya sevinen onunla gurur duyan bir karakterden çok onun iç dünyasını, tek başına yaşadıklarını yansıtan olması dikkat çekici bir performans için elini kuvvetlendiriyor. Bize çok uzak bir takım oyunu olan Beyzbolün karmaşık kurallı saha içi dinamiğinden çok, orada kazanmak için yapılanlara odaklı hikaye, sonuç olarak bireysel bir zaferin aşıladığı iyi duygulara teslim edilmiş. Biyografik filmlerdeki sade ve etkileyici anlatımı ile “Capote” den tanıdığımız yönetmen Bennett Miller bu konudaki ustalığını bir kez daha kanıtlıyor. Sadeliği, karakterlerin iç ve dış patlamaları ile destekliyor. En etkileyici sahneler olarak sahada hoplayan zıplayan kazanan takım görüntülerinden çok Pitt’in kızıyla birlikte olduğu, örneğin kızının ona gitarıyla şarkı söylediği, uğursuz saydığı için seyretmediği maçlar sırasında yaptığı şuursuz davranışlardan veya başarısızlıklardan sonra oyuncuları ile yaptığı konuşmalar akılda kalıyor.

Sistem karşıtı karakterleri seven Oscar jürisinin bu yıl ki ödüllerde “Kazanma Sanatı”na özel bir ilgi göstereceğinden şüphe yok. Bütününe bakıldığında anlatım olarak orta akım sinemanın şablonlarına uymayan,” nevi şahsına münhasır” mükemmel bir film var karşımızda.