yazarlar

 LA DOLCE VITA

TATLI HAYAT (1960)



YÖNETMEN: FEDERICO FELLINI
OYUNCULAR: MARCELLO MASTORIANNI, ANITA EKBERG,ANOUK AIMEE,YVONNE FOURNEAUX 

 
Federico Fellini adı ile özdeşleşmiş "La Dolce Vita" çağrıştırdığı gibi tatlı, pembe bir yaşamı vurgulamaz. Marcello (Marcello Mastroianni) hayatını magazin muhabirliği yaparak kazanmaktadır. Gecesi, gündüzü sokaklarda, partilerde, gece klüplerinde haber peşinde koşmakla geçmektedir. Paparazzo adındaki fotoğrafçısı ise hep yanındadır. Adı sonraki yıllarda sosyete yaşamının değişmez parçası Paparazzi’lere ilham verir. Zenginlerin, aristokratların, entelektüellerin, sanatçıların eğlencelerinin, sofralarının ayrılmaz bir parçası olan Marcello içinde olduğu materyalist ve abartılı yaşamın getirdiği yozlaşmanın, yalnızlığının farkındadır. Yine de bu zevk aleminden kopamamaktadır. Her fırsatta aldattığı nişanlısı Emma ise anaç tavırları, klasik aile yaşantısına olan bağlılığı ile onun kaçtığı yaşam şeklinin bir sembolüdür. Ondan da sıkılmasına rağmen bir türlü ayrılamamaktadır Marcello. Yaşamının her şekliyle aralara sıkışmış bir insanı temsil eder. Fellini gerçek yaşamdan adeta cımbızla çekip çıkardığı karakterleri yaşamının yedi gününü anlattığı Marcello’nun karşısına çıkartır; kendisiyle bir kenar mahalle genelevinde sevişen, evlilikten sıkılmış Maddelena (Anouk Aimee), İsveç-Amerikan kırması Diva (Anita Ekberg), intihar ederken iki çocuğunu da öldüren zengin dost Steiner (Alain Cuny), kıskanç nişanlı Emma (Yvonne Fourneaux), evliliğini bitirmesini striptiz gösterisi ile kutlayan Nadya...

’Ben filmleri değil filmler beni çeker’ diyen Fellini altmışlı yılların değişen değer yargıları içinde müptezellik sınırındaki abartılı yaşamları yansıtırken farklı bir sinema dili kullanır. Doğal sakin, gerçekçi anlatımı ile kendi akışında özgün bir üslubu yarattığı film olur La Dolce Vita. Film muhafazakar İtalya'da bir olaya dönüşür, Fellini dışlanmak istenen bir adama dönüştürülür sürekli filmin negatiflerinin yakılmasından, pasaportunun alınmasından bahsedilir, basında her gün kendisini karalayan yazılar çıkar. Padoa'da bir kilise şöyle bir afiş asar : ''Günahkarlığı herkesçe bilinen Federico Fellini'nin kurtulması için dua edelim''. 
 Fellini büyük yankı uyandıran parti sahnelerini bu tür burjuva eğlencelerini hiç yaşamadan çekmiş. ''Oyuncularımı hiç mantıklı olmayan, müptezel tavırlar önererek oynattım'' der bir söyleşisinde. Filmi kendisini özgürleştirmek adına özellikle edepsiz anlatma duygusunu tatmin için çevirdiğini anlatır.      

Anita Ekberg ve Marcello Mastorianni’nin oynaştıkları Trevi Çeşmesi'ndeki kareler sinema tarihinin en ünlü görüntülerinden birisi olur.

No comments:

Post a Comment