yazarlar


 ÇAKAL



YÖNETMEN : ERHAN KOZAN
SENARYO: SERTAN TELLİ
OYUNCULAR: İSMAİL HACIOĞLU, UĞUR POLAT, ERKAN CAN, CÜNEYT TÜREL,NACİ TAŞDÖĞEN
Daha ilk sahnede Fahrettin Abi dışarıda havlayan köpeklere sinirlenir, seyirciye dönerek sunturlu bir küfür sallar. Sıra dışı bir filmin ilk işaretidir. Filmde 18 yaş sınırının olması diğer bir işaretti. Öykünün içine girdikçe on sekiz yaş sınırı konmasına neden olan küfürlü, argolu konuşmaların anlatılan yaşamların gerçek bir parçası olduğunu anlıyor seyirci. Rahatsızlık  yerini gerçekçi anlatımın etkileyiciliğine terk ediyor zamanla. Akın karakteri filmin her karesinde yaşamın çarpıcı bir karakteri olarak parlıyor. O, her gün yanımızdan geçip giden binlerce Akından birisi.  Büyüdüğü kenar mahallenin acımasız kurallarını yıkamamış, iç ses ile seyirciye duyurduğu isyanı, onun gözüktüğü gibi bir serseri olmadığını anlatır. Farkında olmanın, varoluşun kurallarını değiştiremediğini haykırır. ‘Ben de okuyup, adam olsaydım  bana da doktor deselerdi’ pişmanlığı suya yazılmış bir cümle gibidir. Kendisine hiç destek olmadığını düşündüğü babasına duyduğu sonsuz nefret, annesinin hastanede tek başına ölümünden sonra daha artar. Artık herkesten, her şeyden kaçmak istemektedir. On üç yaşından beri yanında çalıştığı, kendisine baba gibi sahip çıkan yontmacı Nuran Usta’nın çekmecesinden çaldığı para ile kaçar. Kendi yolunu çizmek, kaçmak, başka diyarlara sığınmak ta, ama nasıl ?  Çok seçeneği yoktur, sur dibinde kafayı parlattığı arkadaşlarından İdris’in aracılığı ile bir bilardo salonunu merkez kullanan mafyanın, ayakçısı olur. Mafya adı üstünde kumar oynatır, kadın pazarlar, uyuşturucu satar, artık Akın da bu yaşamın bir parçası olmaya hazırdır. Farkında olmasına farkındadır her şeyin, ama neye yarar ki?  Bir tek kendisine ‘çakal’ diye hitap edilmesinden nefret etmektedir.
Varoşlardan bir yaşamı gerçekçi bir dille sunuyor Çakal. Mafya ortamında geçen fakat mafya filmi olmayan bir dram, odaklandığı Akın karakterini, İsmail Hacıoğlu her şeyi ile yaşatıyor. İnanılmaz bir vücut dili Akın’ı inandırıcı kılarken, böylesine sevimsiz olabilecek bir karakteri sevdirmeyi bile başarıyor. Senarist Sertan Telli ve yönetmen Erhan Kozan ilk filmlerinde yarattıkları gerçekçi atmosfer ve iyi oyuncu seçimleri ile bu yılın en iyi Türk filmlerinden birisini gerçekleştirmiş. Sert ve tedirgin edici bir film, öykünülecek hiçbir kahraman yok, Akın’ın ve sur dibi arkadaşlarının çaresizliği hissedilen tek iyilik. Uğur Polat, Fahrettin Abi ve Erkan Can, Celayir karakterleri ile karanlık dünyanın tüm kötülüğünü,  korkularını mükemmel yansıtıyor. Bu kadar iyi oyunculukların tek çizgide ilerleyen, fazla yan karakterlere yer vermeyen dört veya beş mekanda geçen bir öyküyü nasıl ayakta tuttuğunu görmek için bile izlenecek bir film Çakal.                 

No comments:

Post a Comment