yazarlar

AV MEVSİMİ


YÖNETMEN VE SENARYO :YAVUZ TURGUL
OYUNCULAR: ŞENER ŞEN, CEM YILMAZ, OKAN YALABIK, MELİSA SÖZEN,ÇETİN TEKİNDOR.

‘Av Mevsimi’ durgun bir su kenarında bulunan, kesik el ile başlıyor. Bir seri katilin soğukkanlılıkla işlediği bir cinayet serisi beklentisi uyandıran başlangıç, kısa sürede cinayeti aydınlatacak ekibin özel yaşantılarındaki iniş çıkışlara odaklanıyor. 

Polisiye ve melodramın içi içe geçtiği, arada kalmış bir film ‘Av Mevsimi’. Gönül telimizi titretecek sahnelerin çokluğu, oyuncuların uyumlu fakat duygusal performansları polisiye film dokusu ile uyuşmuyor. Cinayet entrikasının, seyircinin  ikinci bölümün başlarında deşifre edilebilecek basitlikte olmasından sonra Yavuz Turgul’un en severek yazdığı karakter yaratımı ayakta kalıyor. 

Film stil olarak  polisiye üzerine tasarlanmış, görüntü yönetmeni Uğur İçbak’ın seçtiği gri ve metalik tonlar, titizlikle seçilmiş mekanlar atmosferi mükemmel destekliyor.
Cinayet masasının en kıdemlisi olan, Avcı olarak anılan Ferman (Şener Şen) cinayet vakalarındaki şüpheciliği, akılcılığı ve sabrı ile tanınır. Yardımcısı İdris nam-ı diğer Deli (Cem Yılmaz) ise asabi, duygusal patlamalara hazır cesur, atak kendisini işine adamış bir Karadeniz çocuğudur. Aralarına yeni katılan Çömez Hasan (Okan Yalabık) ise seri katiller üzerine Antropoloji tezi hazırlamakta olan ve lakabı gibi deneyimsiz bir polistir. Kesik el cinayetini aydınlatmak üzere yola çıkan üç polisin özel yaşamları ise, aydınlatmakla görevli oldukları faili meçhul cinayetler kadar karışıktır. İdris’in yaşadığı duygusal patlamalar, paranoyakça baskıları sonucu ayrılmış olan eski eşi Asiye (Melisa Sözen) hala onun takibindedir. İdris çocuklarını annelerine vermemiş ve annesi ile yaşamaktadır. Asiye’nin özel yaşamını hala izlemekte kafası kızdıran bir şey olduğunda direk müdahale etmektedir. Avcı’nın karısı yıllardır kronik böbrek hastasıdır ve yaşama diyaliz ile tutunmuştur. Hasan ise lokanta zinciri olan zengin bir ailenin kızı ile nişanlıdır ve polis mesleğine tutunup, tutunmama konusunda tereddütler içindedir. Cinayet araştırması üçlüyü holding sahibi Battal Çolakzade’ye (Çetin Tekindor) götürür. Adana kökenli, avcılığa meraklı, zengin nüfuzlu bir adam olan Battal, cinayet soruşturması yapan bu ekipten, bilhassa Avcı’dan rahatsız  olur.
Turgul’un geçmişte yazdığı senaryolara dönüp baktığımızda, karakterlerinin derinliğine inmeyi ne kadar sevdiğini anımsarız. Muhsin Bey, Kabadayı, Gönül Yarası hep böyle kimlikler ile doludur. Bu kez polisiye bir öykünün izinden karakterlerinin peşine takılmış. Birlikte çalıştığı oyuncuların birbirinden iyi performansları, karakterlerin içini doldurmakta büyük etken.
Cem Yılmaz komik rollerin dışında da, iyi bir oyuncu olduğunu kanıtlarcasına deli dolu bir Karadeniz çocuğunu mükemmel oynamış. Şener Şen sağduyulu, bilge fakat azminden hiçbir şey yitirmemiş bir karakterde kendisinden bekleneni veriyor. Çömez polis rolünde Okan Yalabık, eline sinen ceset kokusunu ‘tik’e dönüştürmesi, vücut diline yansıttığı ‘ben bu işlerin adamı değilim’ duruşu ile son derece doğal ve inandırıcı. Çetin Tekindor ise  acımasız, kuralları işine geldiği gibi kullanan, akıllı fakat negatif enerji saçan bir kimlikte gereğini yapıyor. Uyuşturucu satıcısı ve kullanıcısı ‘Asit’ Ömer’de Rıza Kocaoğlu dikkat çekiyor .
Son yıllarda ‘Ejder Kapanı’ndan sonra polisiye sularda yüzen ikinci film’Av Mevsimi’. Filmin başında İdris’in söylediği gibi ‘bizim ülkede seri katil yok ki’ sözü üzerinden düşünecek olursak, ayaklarımızı yerden kesecek bir cinayet entrikasını daha bekleyeceğiz gibi gözüküyor. Stil ve üslubu tutturuyoruz da bir tek finale kadar sürükleyecek öyküyü bulamıyoruz.       
                               

No comments:

Post a Comment