Yönetmen: Allen Hughes
Oyuncular : Mark Wahlberg,
Russell Crowe, Catherine Zeta-Jones.
“Bitik Şehir-Broken City” New York’un arka planda karanlık bir dev gibi
yükseldiği öyküsünde, entrika dolu
politika ilişkilerini anlatıyor. İlişkilerin karanlığı adeta tüm kenti kaplıyor.
Kent karanlık, güven vermeyen, vahşi bir yaşam alanı duygusu yansıtıyor. Koltuğu
kaybetmemek ve çıkarlarını korumak adına “sevgili halkım her şey sizin için”
nutukları atan Russell Crowe’un canlandırdığı belediye başkanı Hostetler
kimliği, kirli politikacı şablonunda oldukça evrensel anımsamalara yol açıyor.
Politik yolsuzluklara çomak sevmeyi seven Amerikan sineması bir kez daha
demokratik gözükme örneği sunuyor. Bu tür entrikaların birçok ülkede örtbas
edildiğini, ilgilenenlerin de susturulduğunu biliyorlar. Bu durumda göreceli
olarak demokratik gözükmeyi mükemmel satıyorlar.
Tekrar belediye başkanı
seçilebilmek için tüm şartları zorlayan, her türlü pisliği yapmaya hazır
Hostetler, karısının kendini aldattığından şüphelenmektedir. Özel detektif
Billy Tagart’dan (Mark Wahlberg) 50.000 dolar karşılığında karısını izleyerek
fotoğraflarını çekmesini ister. Billy
ise yedi yıl öncesi sokak ortasında yaptığı infaz sonrası suçsuz bulunmuş,
karar uzun süren tartışmalara yol açmıştır. Takip sırasında başkanın eşi
Cathleen Hostetler’in (Catherine Zeta- Jones) rakip aday Vaillant’ın seçim
kampanyasını yöneten Paul Andrews’la (Kyle Chandler) gizlice buluştuklarını
görür, fotoğraflarını çeker. Diğer aday Jack Vaillant (Barry Pepper) ise iyi
okullarda okumuş, ekonomi de uzmandır, fakat Hostetler gibi feleğin çemberinden
geçmemiştir. Hostetler’in ön plana çıkardığı şehrin varoş semtini yıkarak,
yeniden inşa etme projesinin ardında karanlık ilişkiler, yüksek kazanç kapıları vardır.
Yönetmen Allen Hughes’ü 2001’de
kardeşi Albert ile birlikte yönettiği, Johnny Deep’in başrolde oynadığı
“Cehennemden Gelen-From Hell” ile tanıdık. 2010’da Denzel Washington’un
oynadığı “Eli’nin Kitabı-Ellis Book” geldi. Her iki filmde temponun aksamaması
ve karanlık atmosferleri kurmadaki başarısıyla dikkat çekti. Hughes ayni
başarıyı “Bitik Şehir” de tekrarlıyor. Tek aksaklık filmin inandırıcı olmasında
yatıyor. Hiç kimsenin masum olmadığı, politika- iş dünyası yumağına, o kadar fazla entrika yüklenmiş ki “bu kadar
da olmaz” dedirtiyor. Tek ahlaklı insan yok ortada. İlişkiler derinliğine bir bakışla değil, politik sahnenin istediği kadar yansıtılıyor.Başkanı canlandıran Russell Crowe’un abartılı kötülüğü
bir süre sonra karton bir kimliğe dönüşüyor. Mark Wahlberg yine mahallenin
“harbi” delikanlısı olarak beklentiler içinde kalıyor. Zeta Jones ise sanki
başka bir filmde oynuyor. En göz dolduran karakter entrikacı emniyet müdürü
oynayan Jeffrey Wright.
Karakterlerin yüzeyde kaldığı, orta karar, oyuncu kadrosuyla
ilgi çekebilecek bir politik gerilim.
No comments:
Post a Comment