Aşksız hayat olamayacağı gibi aşksız bir sinema da düşünülemez. Aşk filmlerini veya içinde aşk olan filmleri, en iyi veya daha iyi diye sıralamak oldukça göreceli ve kişisel bir yaklaşım.
Bir "Love Story" bir "İnsanlar Yaşadıkça" veya "Öğleden Sonra Aşk" veya "Roma Tatili" gibi klasikleri ezip geçmek kabul edilemez. Diğer taraftan bu tür değerlendirmelerde hep aynı filmlerin olması, sinemanın dinamiklerine ters düştüğü gibi, bazı yeni tarihli kült veya baş yapıt mertebesine çıkabilecek filmlerin de fark edilmelerini engelliyor.
Bu durumda aşkın, farklı şekillerde yaşandığı, duyumsandığı daha yeni tarihli filmleri, klasikler ile sıralamak daha mantıklı olacaktı. Her biri farklı duyumsamalar bırakan, aşkların yaşandığı filmleri şöyle sıraladım :
1. PARLAK YILDIZ-BRIGHT STAR (2009)
İngiliz romantik şair "John Keats" ile "Fanny Brawne" arasında 1800’lü yıllarda yaşanmış eşsiz bir aşkı anlatıyor. Tüm zamanların en romantik şairleri arasında gösterilen Keats’in dizeleri ve değişen mevsimlerin olağanüstü güzel görüntüleri arasında yaşanan aşk, sevgiliye hiçbir zaman tam olarak ulaşamama, kavuşamama, doyamama duygusu ile doludur. Yeni Zelanda asıllı kadın yönetmen "Jane Campion" çok sevdiği şiir sanatına yaptığı bu görkemli övgüde, görüntü yönetmeni "Grieg Fraser’ın" her karesi yağlı boya tabloyu andıran muhteşem resimleri eşliğinde, duygu sömürüsüne, hamasete sapmadan hüzün dolu bir aşkı anlatıyor. Sevgililerin dokunuşlarını seyirciye duyumsatıyor.
2.AŞK ZAMANI-IN THE MOOD FOR LOVE (2000)
Won Kar- Wai adını geniş kitlelere tanıtan “Aşk Zamanı” 1962’de Honk Kong’da yaşanan imkansız bir aşkı anlatır. Renk, dekor, kıyafet, müzik ve sıra dışı kadrajları yanında kadın başrol oyuncusu Maggie Cheung’un unutulmaz zerafeti ile tüm zamanların en estetik aşk filmlerinden sayılmaktadır.
3.BULUNDUĞUMUZ YOL-THE WAY WE WERE (1973)
McCarthy döneminin kara listesine girmiş senarist Hubbell Gardiner (Robert Redford) ile Marksist aktivist Katie Borosky (Barbara Streisand) arasında yaşanan, farklı dünyalardan iki sevgilinin uzun yıllara yayılan aşkını anlatan Sydney Pollack filmi. Dina Ross’un seslendirdiği filmle aynı addaki parçası da unutulmazlar arasındadır. Bitmeyen sevgi bir araya gelmek için yeterli midir ? sorusunun yanıtını gizleyen dokunaklı bir aşk ilişkisi yaşatır beyazperde.
4.HARRY SALLY İLE KARŞILAŞINCA-WHEN HARRY MET SALLY (1989)
Romantik komedilerin usta yönetmeni Rob Reiner ve modern zaman aşk ilişkilerini en iyi yazan Nora Ephron ikilisinin yarattıkları tüm zamanların en iyi aşk filmlerinden. Aşktan kaçılır mı, kadın ve erkek sadece arkadaş olabilir mi sorularına kocaman bir hayır diyen Harry ve Sally’nin ilişkisinde, Meg Ryan ve Billy Crystal unutulmaz bir kimya tuttururlar. Nora Ephron filmlerinin değişmez oyuncusu Meg Ryan bu filmle saftirik, iyi niyetli, gerçek aşkı arayan romantik kadın tiplemelerinin doksanlı yıllarda değişmez oyuncusu olur.
5.FORREST GUMP (1994)
Doksanlı yıllara damgasını vurmuş olan Forrest Gump’ı aşk filmi kategorisine sokamayız. Fakat Forrest’in çocukluk aşkı Jenny’e duyduğu öyle bir aşk vardır ki, bitmez, tükenmez, bıkmaz, saf, koruyucu. İyi niyet abidesi Forrest (Tom Hanks) ve özgür ruhlu, uçuk Jenny (Robin Wright) arasındaki aşk bir türlü mutlu beraberliğe dönüşmez, araya giren terslikler veya Jenny’nin kaçışları vardır. Forrest bekler ve bekler, kader ağlarını sevgililer için nasıl örecektir ?
6.HAYALET-GHOST (1990)
Öldürülen sevgili Sam (Patrick Swayze) ile hayaletini hisseden ve görebilen Molly (Demi Moore) arasındaki aşk iki dünya arasında sürer gider. Sonrasında bir çok filme ilham kaynağı olan, aşkı ölümsüzleştiren bir film.
7.ÖZEL BİR KADIN- PRETTY WOMAN (1990)
Zengin bir iş adamı ve bir fahişe arasında yaşanan, Garry Marshall imzalı, peri masalı aşkı. Richard Geere ve Julia Roberts’ın dayanılmaz cazibelerini birleştiren bu aşk, hoş mekanlar ve şık kıyafetler arasında son derece stilize yaşanır. Julia Roberts’ı uzun bacakları ve hoş gülümsemesiyle geniş kitlelere tanıtan film olur, iyileşmez romantiklerin defalarca seyrettiği bir aşk filmi olur.
9.KAZABLANKA-CASABLANCA (1942)
Aşk filmi denilince ilk akla gelenler arasında olan Casablanca, imkansız bir aşkı anlatır. 2002 de Amerikan Film Enstitüsü tarafından tüm zamanların en iyi aşk filmi olarak seçildi. Kazablanka’nın egzotik ortamında bir gece kulübü sahibi Rick (Humphrey Bogart) ve 2. Dünya Savaşı’ndan kaçarak Amerika’ya sığınma hakkı için bekleyen İlsa (İngrid Bergman) arasında yaşanan bu hüzünlü aşk gerek finali gerek kahramanları ile bir çok filme ilham kaynağı olmuştur.
10. DOKTOR JİVAGO (1965)
Boris Pasternak’ın Rus devrimi sırasında yaşanmış yoksulluk ve ayrılıklar ile dolu bir aşkı anlattığı romanından beyazperdeye uyarlanır. Karısı Tonya ve sevgilisi Lena arasında kalan aşk, sadakat, ihtiras bocalamalarını dindiremeyen şair doktor Yuri Jivago’nun yaşamını anlatır. Devrim sonrası ordu ve Bolşevikler arasında süren mücadele, Omar Sharif ve Julie Christie arasındaki bitmeyen aşk, Rusya’nın karlı kaplı, göz alabildiğine uzanan ovalarının pastoral görüntüleri üzerinden yıllar geçse de unutulmaz.
No comments:
Post a Comment