yazarlar

BAKIŞ AÇISI -VANTAGE POINT

Terör soslu bir başkan öyküsü



BAKIŞ AÇISI-VANTAGE POINT


Yönetmen: Pete Travis
Oyuncular: Dennis Quaid, Matthew Fox, William Hurt, Forest Whittaker


Bakış Açısı, ilginç sayılabilecek kurgusu ile dikkat çekmeye çalışan bir film. Bir olayın entrikasını tanıkların farklı gözlemlerinin
Efsane yönetmen Kurosawa benzer bir kurguyu Rashomon‘da yapmıştı. Bir haydutun kadın yüzünden bir soyluyu öldürmesini öldürülenin ruhu dahil dört ayrı kimlikten yorumlamıştı.
Tabi ki bu iki film arasındaki benzerlik bu kadarla sınırlı. Kurosawa sinema tarihinin drama adına en etkileyici yapımlarından birisini yaratırken anlatının dolayısıyla insan ruhunun güvenilmezliğini vurguluyordu. Yönetmen Travis ise böyle bir alt metin ile uğraşmıyor onun derdi ünlü TV dizisi ‘24’ gibi aksiyon adına iyi bir şeyler yapabilmek ile sınırlı. Bunu yaparken de terör , dünya barışı gibi artık şablonlaşmış çıkış noktalarını kullanarak bir şekilde realiteye yakın düşmeye çalışıyor. Bu arada dünya barışının korunmasının yine doğru dürüst bir Amerikan Başkanı sayesinde gerçekleşeceğini (bir kez daha) öğreniyoruz. Ne mutlu bize!


Tüm olay zinciri İspanya’nın Salamanca kentinde geçer. Amerikan Başkanı Ashton’a (William Hurt) anti terör zirvesinin açılış konuşması için kürsüye çıktığı Plaza Mayor‘da ateş açılır. Başkanı korumakla görevli CIA’ye mensup ajan Barnes (Dennis Quaid) ve Taylor (Matthew Fox) büyük sorumluluk altındadırlar. Hemen harekete geçerek suçluları saptamaya çalışırlar. Amerikalı bir turist kamerasında suçluyu görüntülediğine inanmaktadır.


Düz bir kurguda son derece yavan olabilecek bir suikast entrikasını farklı bir kurguyla izlenebilir kılması açısından yönetmen Travis oldukça başarılı. Oyuncu seçiminde birbirinden deneyimli isimler ile çalışarak belirli bir gişe başarısını garantilemiş de sayılabilir. Aksiyon ve seyirciye zaman zaman ‘öff’ dedirten geriye dönüş sahnelerinde teknik olarak her şey aksaksız yürüyor. Tüm bu artılar filmin hanesine artı puan yazmaya yetmiyor. Artık bağımsızların borusunun öttüğü, özgün sinema yapımlarının zirveye çıktığı, TV dizilerinin kalitesinin yükseldiği (bunu yabancı dizler için söylemek mümkün) bir dönemde böyle şablon filmleri izlemek zaman kaybından başka bir şey değil.

No comments:

Post a Comment