2012’ nin en
sevimli film karakteri yedi yaşında bir kız çocuğu oldu. Hushpuppy (Cimcime) adındaki
zeki bakışlı, bu siyahi çocuk “Düşler
Diyarı-Beasts of the Southern Wild ”nın anlattığı gerçek ve masal arasında
seyreden öykünün, 2013 Oscar’ının en iyi film kategorisinde aday gösterilmesinde
önemli rol oynadı. Quevenzhané Wallis
adındaki bu küçük oyuncunun başarısı gözden kaçmadı, en iyi kadın oyuncu
kategorisinde aday gösterildi. Hem de Oscar tarihinin en genç ikinci oyuncusu
olarak. “Düşler Diyarı” festivallerde bu yıl aralarında Sundance ve Cannes da olan
toplamda 36 ödül kazandı.
Hushpuppy ve
babası Louisiana’nın Küvet (Bathtup) olarak anılan suyla kaplı bölgesinde,
küçük bir kara parçası üzerinde yaşam savaşı veren insanlardandır. Kentliler
tarafından sefalet olarak adlandırılacak bu yaşam koşulları, oranın insanları
için vazgeçilmez ve terk edilemez bir yaşam şeklidir. Hükümetin bu bölgeyi terk
etmeleri için yaptığı tüm baskılara direnerek adeta ideolojik bir duruş gösterirler.
Bilmeyenin bu kara parçasının Amerika’ya ait bir yer olduğuna inanması hakikaten
zor.
Bu zorlu
koşullar Hushpuppy’nin yaşama olumlu bir gözle bakmasını asla engelleyemez. Evreni birbirine uyumlu parçalardan oluşan
bütün olarak düşünür, en sıkıntılı anlarında bu bütünden bir parçanın
bozulduğuna hükmeder. Buzullardan düşen parçalar bozulan parçalardır ve
kıyamet alametidir. Yaşamında en büyük sorunları, evi terk etmiş annesine
duyduğu özlem ve babasının sonradan öğrendiği hastalığıdır. Babası onu
koşullara uyum sağlayacak şekilde dayanıklı ve avcı olarak yetiştirmeye
çabalamaktadır. Düşlerinde gördüğü tarih öncesine ait dev bizonlar doğanın
yıkılmasıyla her şeye hakim olacak kötülüktür.
Film gerçeği ve kurguyu masalsı bir dille harmanlıyor. Bu dünyaya ait değilmiş gibi gözüken bu
diyar, ne yazık değişen iklim koşullarında, buzulların erimesiyle karşımıza çıkabilecek bir gerçek. Genç
yönetmen Zeitlin Louisiana’nın bu
bölgesine geleceğin felaketini kurgulamış. Hushpuppy’nin düşleri,
hayvanları kalp seslerini dinleyerek anlamaya çalışması, babasının önce ölümsüz
olduğuna inanması, sonra onu bitkilerle iyileştirmek istemesi öykünün masalsı
yönüne hizmet eden öğeler. İlk uzun metrajında belgeseli ve masalı
bağdaştırırken, göz yaş bezlerini de harekete geçiriyor Benh Zeitlin.
No comments:
Post a Comment