YOLDA-ON THE ROAD
Jack Kerouac’ın kült romanı
“Yolda” yayımlanmasından 55 yıl sonra beyazperdeye uyarlandı. Film hakları 30 yıl önce Francis Ford Coppola tarafından satın
alınmış olan romanın, serbest bilinç akışı içinde, uçuşan düşünceler silsilesi
olarak yazılmış olması sinema uyarlamasının önündeki en büyük engeldi. Beat
kuşağının önde gelen yazar ve şairleri Jack
Kerouac, Allen Ginsberg, Neal Cassady, William S. Burroughs’un erken yıllarını,
aralarındaki ilişkileri anlatıyor roman. 1947 yılında Kerouac ve Cassady’nin
başladıkları Amerika’yı baştan başa
geçip, Meksika’ya uzanan kişisel uyanma seyahati dönemin muhafazakar toplum
yapısına karşı isyan olarak görüldü. Savaş sonrası daha tutucu ve
konformist olan Amerikan toplumuna karşı bir avuç gencin caz müziği, seks, alkol ve uyuşturucuyu,
karşı kültür silahı olarak
kullanarak başkaldırısını anlatan roman Bob Dylan’dan, Patti Smith’e, King
Crimson’a kadar birçok müzisyenin esin kaynağı oldu. Johnny Deep’in “okuduktan sonra hayatım değişti” dediği romanı,
Kerouac ruloya dönüştürdüğü kağıt sarmalına 1951’de üç hafta içinde, mecbur
kalmadıkça, daktilo başından kalkmadan yazmış. Çok sevdiği caz müziğinin
emprovizasyon bölümleri gibi yazmış ; olay, düşünce ve hayallerin belli bir
kurguyu izlemeden, sıçrayarak birbirine eklendiği bir roman. Senaryo yazımını,
yönetmen Walter Salles kankası senarist Jose Rivera’ya emanet etmiş. Daha önce
Che Guevera’nın politik uyanışını sağlayan Güney Amerika seyahatini “Motosiklet
Günlükleri” ile sinemaya uyarlayan Salles bu kez, sadece yolda olmayı, duygu ve
düşünce özgürlüğü olarak yaşayan gençlerin yolculuğunu anlatıyor.