yazarlar

“00:30” UN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ


 
 
 
Usame Bin Ladin’in takip sürecini ve öldürülmesini anlatan “Zero Dark Thirty” olumsuz birçok tartışmaya yol açtı. Büyük bütçeli aksiyonları çeken tek kadın yönetmen olan Kathryn Bigelow, yaşanılanlardan yola çıkarak anlatıyor öyküsünü. Maya adında inatçı,  kadın CIA ajanını odak noktasına yerleştiren Bigelow’un, istihbarat örgütünü çok olumlu ele aldığı söylenemez. Maya dışındaki çoğu ajanın yeterli olmadığı, sıradan bürokratlar olarak çalıştığını gösteriyor. Maya’yı bu kadar motive eden nedenlerin başında, yakın arkadaşlarını canlı bomba eyleminde kaybetmiş olmasından duyduğu üzüntü geliyor. Jessica Chastain Oscar adaylığı yanında Altın Küre’de en iyi kadın oyuncu ödülünü kazandığı karaktere, depresif ruhta pes etmeyen ajan yorumunu etkileyici yansıtıyor. Bin Ladin’in saklandığı tahmin edilen evin bulunmasından sonra iki yıl kadar izlenmesi, bir türlü baskına karar verilememesi, CIA’nın 9/11 başarısızlığından sonra yanlış bir karar vermekten ve eleştirilerin hedefi olmaktan ne kadar çekindiğinin işareti olarak görülüyor.



UNUTULMAYACAK BİYOGRAFİLER


 Yaşam öyküleri, sinemanın en fazla el attığı konulardan birisidir. Başlı başına bir sinema türü olarak adlandırabileceğimiz  yaşam öyküleri genelde dram olarak kayıtlara geçer. “Gerçeği anlatabilmek için bazen yalan söylemek gerekebilir” sözünden yola çıkarsak çoğunun gerçekle kurmaca arası veya yönetmenin görmek istediği gibi perdeye yansıtıldığını biliyoruz. Buna karşın gerçeğin bir bölümünü de izlemek, tanıklık etmek yetebiliyor. Gerisini zaten sinemanın büyüsü dolduruyor.

1.Arabistanlı Lawrence-Lawrence of Arabia -(1963)- Yönetmen : David Lean
2. Amadeus-(1984) Y: Milos Forman
3.Kızgın Boğa-Raging Bull- (1980)- Martin Scorsese
4.Gandhi – (1982)- Richard Attenborough
5.Bonnie and Clyde- (1967)-Arthur Penn
6.Schindler’in Listesi-Schindler’s List-(1993) -Steven Spielberg
7.Kelebek ve Dalgıç-The Diving Bell and The Butterfly (2007)-Julian Schnabel
8.Serpico-(1973)-Sidney Lumet
9.Fil Adam-The Elephant Man (1980)-David Lynch
11.Patton-(1970)-(1970)-Franklin J.Schaffner
12.Son İmparator-The Last Emperor –(1987)-Bernardo Bertolucci
13.Akıl Oyunları-Beautiful  Mind –(2002)-Ron Howard
14.Ed Wood-(1994)-Tim Burton
15.Viva Zapata –(1952)-Elia Kazan
16.Ché-Volume 1-2 (2008)-Steven Sodebergh
17.Cesur Yürek-Braveheart-(1995)-Mel  Gibson
18.Ray-(2004)-Taylor Hackford
19.Shine-(1996)-Scott Hicks
20. Kraliçe-The Quenn-(2006)-Stephan Fréars
21.Kaldırım Serçesi-La Mome (2007)-Olivier Darden
22.Milk –(2008)-Gus Van Sant
23.Yabana Doğru-Into the Wild (2008)-Sean Penn
24.Elisabeth : Altın Çağ (2007)- Shekpur Kapur
25.Billy Elliot (2000)-Stephen Daldry

 

ZİNCİRSİZ YAŞAMA İLK ADIM


 

Amerika’nın ırkçılık konusunda geçirdiği sıkıntılı yıllar, Hollywood’un özenle işlediği bir konuya dönüştü. Geçmişle yüzleşme konusunda, Obama’nın ikinci dönem seçilmesinin etkisi veya Spielberg’de olduğu gibi kişisel takıntı olabilir.  Beyaz ırkın, sırf ten renginden dolayı kendisine eşit görmediği insanların ayağına taktığı zincirin çıkarılmasında ilk adımı atan Abraham Lincoln’ün hikayesi, Spielberg’in yıllardır hayalini kurduğu bir proje oldu. Deneyimli senarist Tony Kushner’in senaryoyu yazması on yılı almış. Lincoln rolü için Daniel Day- Lewis dışında başka bir oyuncuya teklif götürmeyen Spielberg, bu kararlığının karşılığını almış. Day-Lewis karakterini olağanüstü bir oyunculuk gösterisi yaparak canlandırıyor. Canlandırmıyor adeta Lincoln oluyor.