yazarlar

IRAK’TA SÜREN KİRLİ SAVAŞ


TEHLİKELİ YOL-IRISH ROUTE
YÖNETMEN:KEN LOACH
SENARYO: PAUL LAVERTY
OYUNCULAR:MARK WOMACK, ANDREA LOWE, JOHN BISHOP.

Artık devir Irak savaşı ile yüzleşme devri. Buradaki savaşın kirli yüzünü, sivilleri hedef alan şiddeti tüm insanlığın öğrenmesi gerekiyor. Buradan çıkarılacak Vietnam türü, kahramanlığa soyunmuş epik, içi boş ulusalcı öyküler yok. Teknolojinin en son silahları ile olmayan bir orduya karşı sürdürülen kontrolsüz bir şiddet var. İnsanlar şüpheli olabilecekleri için veya birisinin hoşuna gitmediği için sorgusuz, sualsiz öldürülüyor. Paralı askerler tarafından “havlu kafalılar” olarak isimlendirilmiş yerel halk sorgusuz, sualsiz vurulabiliyor. Kafası bozulmuş, sadist ruhlu bir asker rahatlamak için bir masumun kafasına sıkabiliyor. Geceleri evler basılıyor, insanlar dövülüyor, tecavüz ediliyor, direnenler öldürülüyor. Bu kez bu kirli savaşın, tüm pisliğine İngiliz yönetmen Ken Loach el atmış.

ON ALTI YAŞINDA VE ÇOK TEHLİKELİ

HANNA

YÖNETMEN:JOE WRIGHT

OYUNCULAR: SAOIRSE RONAN, ERIC BANA, CATE BLANCHETT               


“Hanna” aksiyonu on altı yaşında bir kız çocuğunun hayalleri ile harmanlayan tuhaf bir film. Profesyonel katil gibi eğitilmiş olan, ergenlik yaşındaki Hanna, soğukkanlılıkla geçmişte yarım kalmış bir hesaplaşmanın izini sürüyor. Hayallerini ise Grimm Kardeşlerin masal kitabından hafızasına kazınmış, Hansel ve Gretel’in şeker evi süslüyor. Bu sıra dışı öykünün, en çarpıcı yönü ise yönetmen Joe Wright’ın anlatımda kullandığı sinema dili. Aksiyon klişelerinin dışında kalan masalımsı, naif bir atmosfer yaratıyor. Hanna ne kadar dünya dışı gözüküyorsa, kötüler de o denli masal dünyasından fırlamış karikatür karakterler gibi yansıyorlar perdeye. Wright gerçek dünyada geçen öyküsünde, bir masalın görsel ve şematik yapısını kullanıyor.  

X-MEN : GEÇMİŞİN İZİNDE


Hollywood tekrar filmlerinden hiç bıkmayacak gibi duruyor. Nasıl bıksın en kötüsü bile parasını çıkarıyor. Sinema endüstrisinin kuralları içinde her birisi diğerinden daha farklı gibi sunulan fakat sonuçta aynı olan bir ürün karşımızda : “X-Men: Birinci Sınıf”. Hikayeler bir noktaya geldikten sonra tekrar başa dönülerek geçmişi eşelenen kahraman filmlerinden “X-Men:Birinci Sınıf”.Mutantların nasıl seçildiği ve okul yılları büyük bir nostalji ile anlatılıyor. Nostaljinin arka perdesinde ise gerçek tarihi olaylar var. Altmışlı yıllar, Amerika ve Rusya arasında soğuk savaş dönemi,  Küba krizi… Siyah beyaz televizyon ekranından J.F.Kennedy’nin arşivden konuşmaları ile öykü inandırıcı kılınmaya çalışılıyor. Burada inandırıcılığın ötesinde olan tek olay mutantların tarihi değiştiren karakterler olması. Bu tür fantastik hikayelerde gerçeğin bu denli manipüle edilmesi insanın içini burkuyor doğrusu.